Mesh ile Laparoskopik Fıtık Tamiri

Kasık, göbek veya karın duvarında oluşan fıtıklar günlük yaşamı zorlayacak düzeyde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Güncel cerrahi yaklaşımlarda Mesh ile Laparoskopik Fıtık Tamiri, hem dayanıklı bir onarım sağladığı hem de minimal invaziv cerrahi ile küçük kesilerden uygulandığı için sık tercih edilen yöntemlerden biri haline geldi. Bu yazıda mesh ile laparoskopik fıtık tamirinin ne olduğunu, nasıl uygulandığını, kimlere uygun olduğunu, kullanılan mesh çeşitlerini, nüks ve mesh kayması gibi konuları ele alıyoruz.

Mesh ile Laparoskopik Fıtık Tamiri Nedir?

Mesh ile laparoskopik fıtık tamiri, karın duvarında zayıflayan bölgenin kapalı yöntemle onarıldığı ve bu zayıf alanın sentetik bir yama (mesh) ile güçlendirildiği fıtık ameliyatıdır. Buradaki temel amaç fıtık kesesinin serbestleştirilmesi ve defektin bulunduğu bölgenin gerilimsiz bir şekilde desteklenmesidir.

Bu yöntem:

• Kasık fıtığı.
  
  

• Göbek fıtığı.
  
  

• Karın fıtığı.
  
  

• Bazı insizyonel fıtıklar.
  
  

gibi farklı fıtık türlerinde kullanılabilir. Laparoskopik cerrahi ile karın içine kamera ve özel cerrahi aletler yerleştirilir, fıtık bölgesi preperitoneal alan üzerinden onarılır ve mesh implantı bu alana sabitlenerek uzun süreli bir destek sağlanır.

Mesh ile Fıtık Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Mesh ile fıtık onarımı genel anestezi altında, minimal invaziv cerrahi prensiplerine uygun şekilde yapılır. Laparoskopik cerrah veya herni cerrahisi konusunda deneyimli genel cerrah tarafından yürütülür. İşlemin en önemli avantajlarından biri karın duvarının iç yüzeyinin yüksek çözünürlüklü kamera ile görülebilmesidir.

Ameliyatın temel aşamalarını şu şekilde özetleyebiliriz:

Hazırlık ve trokar yerleşimi
Karın içine CO₂ insuflasyonu ile gaz verilir ve çalışma alanı oluşturulur. Birkaç küçük kesiden trokar yerleştirilir, kamera sistemi ve cerrahi aletler bu trokarlar üzerinden karın içine alınır.

Fıtık kesesinin serbestleştirilmesi
Kasık kanalı, internal inguinal ring, preperitoneal alan gibi bölgeler ayrıntılı şekilde incelenir. Fıtık kesesi çevre dokulardan dikkatle ayrılır ve içeriği karın içine geri gönderilir.

Preperitoneal alanda hazırlık
Fıtığın bulunduğu bölgeyi çevreleyen karın duvarı ve fascia düzlemleri hazırlanır, mesh’in yerleşeceği alan anatomik olarak uygun şekilde açılır.

Mesh’in yerleştirilmesi
Seçilen herni meshi preperitoneal alana yerleştirilir. Mesh fıtık defektini geniş bir alan boyunca örter ve zayıf bölgeyi destekler. Böylece doku gerilimi olmadan tamir sağlanır.

Mesh fiksasyonu ve kapatma
Mesh tacker, dikiş (sütür) veya bazı durumlarda self-fixating mesh ile sabitlenebilir. Ardından periton kapatılır, trokarlar çıkarılır ve küçük cilt kesileri kapatılır.

Laparoskopik fıtık onarımında en sık kullanılan teknikler TEP (Totally Extraperitoneal Repair) ve TAPP (Transabdominal Preperitoneal Repair) olarak adlandırılır. Her iki teknikte de amaç mesh’i doğru anatomik düzleme yerleştirip fıtık bölgesini gerilimsiz bir şekilde güçlendirmektir.

Mesh ile Laparoskopik Onarım Kimlere Yapılır?

Her fıtık hastasında laparoskopik yöntem şart değildir fakat pek çok hastada avantajlı bir seçenek haline gelmiştir. Mesh ile laparoskopik fıtık onarımı özellikle:

• Çift taraflı kasık fıtığı olan,
  
  

• Daha önce açık cerrahi geçirmiş ve nüks gelişen,
  
  

• Günlük hayata hızlı dönüşe ihtiyaç duyan,
  
  

• Kozmetik açıdan daha küçük kesi isteyen,
  
  

hastalarda sıkça değerlendirilir.

Bazı ileri düzey karın fıtıkları, çok büyük insizyonel fıtıklar veya genel sağlık durumu laparoskopiye uygun olmayan hastalarda açık cerrahi tercih edilebilir. 

Karar süreci mutlaka genel cerrah veya laparoskopik cerrahi konusunda deneyimli uzman ile birlikte değerlendirilmelidir.

Laparoskopik Fıtık Ameliyatında Kullanılan Mesh Çeşitleri

Laparoskopik fıtık ameliyatında kullanılan mesh’ler farklı materyal ve yapısal özelliklere sahip olabilir. Tek bir “en iyi mesh” yoktur, seçim hastanın durumuna ve fıtık tipine göre yapılır.

Sık kullanılan mesh türlerinden bazıları:

Polipropilen mesh: Klasik ve dayanıklı bir sentetik mesh türüdür.

Light-weight mesh: Daha hafif yapıda olup bazı hastalarda konfor açısından tercih edilir.

Composite mesh: Özellikle peritoneal yüzeyle temas eden alanlarda yapışıklık riskini azaltmak için tasarlanmış iki yüzeyli mesh’lerdir.

Self-fixating mesh: Ek tacker veya sütüre daha az ihtiyaç duyan, yüzeyinde mikron düzeyinde tutunma elemanları bulunan mesh’lerdir.

Biyolojik mesh: Bazı özel durumlarda kullanılan, biyolojik dokulardan elde edilen ve zamanla vücut tarafından daha çok tolere edilebilen mesh türleridir.

Her mesh’in kendine özgü avantajları ve kullanım alanları vardır. Bu nedenle mesh seçimi genel cerrahın deneyimine, fıtık tipine ve hastanın özelliklerine göre belirlenir.

Hangi Mesh Daha İyi?

“Hangi mesh daha iyi?” sorusuna tek bir yanıt vermek doğru olmaz. Çünkü: Fıtığın yeri ve büyüklüğü, hastanın dokusal özellikleri, ameliyat geçmişi, enfeksiyon riski ve eşlik eden hastalıklar mesh seçiminde rol oynar. 

Örneğin bazı kasık fıtıklarında light-weight polipropilen mesh yeterli olurken, bazı insizyonel fıtıklarda composite mesh tercih edilebilir. Biyolojik mesh’ler ise çoğu zaman özel endikasyonlarda kullanılır.

Burada önemli olan mesh’in doğru plana yerleştirilmesi, yeterli alanı örtmesi ve dokuya entegre olacak şekilde sabitlenmesidir.

Mesh ile Fıtık Onarımında Tacker Kullanımı

Laparoskopik fıtık onarımında mesh sabitleme işlemi tacker adı verilen küçük titanyum veya emilebilir klipslerle yapılabilir. Tacker kullanımı mesh’in karın duvarına kısa sürede ve güvenli biçimde tutunmasını sağlar.

Buna ek olarak:

• Bazı hastalarda tacker yerine sütür (dikiş) ile sabitleme tercih edilebilir.
  
  

• Self-fixating mesh kullanıldığında tacker ihtiyacı azalabilir.
  
  

Tacker kullanımında önemli nokta, sinir ve damar yapılarından uzak bölgelerden sabitleme yapılması ve gereksiz yere aşırı tacker kullanılmamasıdır. Böylece kronik ağrı ve sinir irritasyonu riski azaltılır.

Laparoskopik mi Açık Cerrahi mi?

Laparoskopik fıtık tamiri ile açık cerrahi arasında seçim yapılırken pek çok faktör değerlendirilir. Her iki yöntemin de kendine özgü avantajları vardır.

Laparoskopik cerrahinin öne çıkan avantajları:

• Daha küçük kesiler.
  
  

• Daha az ameliyat sonrası ağrı.
  
  

• Daha hızlı günlük yaşama dönüş.
  
  

• Kozmetik açıdan daha iyi sonuçlar.
  
  

• Çift taraflı fıtıklarda aynı seansta konforlu onarım.
  
  

Açık cerrahi ise bazı çok büyük fıtıklarda, karmaşık insizyonel fıtıklarda veya laparoskopik cerrahiye engel durumlarda tercih edilebilir. 

Özellikle Lichtenstein herni repair gibi teknikler açık cerrahide sık uygulanır.

Güncel cerrahi rehberler hem laparoskopik hem açık yaklaşımın uygun hastada güvenle kullanılabileceğini belirtir. Önemli olan sizin için en doğru yöntemin deneyimli bir cerrah tarafından kişiye özel planlanmasıdır.

Nüks Riski Ne Kadar?

Mesh ile laparoskopik fıtık tamirinde nüks riski, uygun teknik kullanıldığında ve doğru mesh seçildiğinde genellikle düşüktür. Fakat nüks riskini tamamen sıfırlamak mümkün değildir.

Nüks riskini etkileyebilen bazı faktörler:

• Fıtık defektinin büyüklüğü.
  
  

• Hastanın dokusal zayıflığı veya bağ dokusu hastalıkları.
  
  

• Sigara kullanımı ve kronik öksürük gibi karın içi basıncı artıran durumlar.
  
  

• Aşırı kilolu olmak veya ağır fiziksel işte çalışmak.
  
  

• Mesh’in yetersiz alanı örtmesi veya yeterince sabitlenmemesi.
  
  

Ameliyat sonrası dönemde cerrahın önerdiği süre boyunca ağır kaldırmaktan kaçınmak ve fiziksel aktiviteyi kademeli artırmak nüks riskini azaltmaya yardım eder.

Mesh Kayması Belirtileri

Mesh kayması nadir görülen fakat hastaların merak ettiği bir durumdur. Çoğu hastada mesh dokuya entegre olur ve uzun yıllar aynı pozisyonda kalır. Fakat bazı durumlarda tam kaymadan çok yetersiz entegrasyon veya gevşeme söz konusu olabilir.

Mesh ile ilişkili olabilecek uyarıcı belirtiler:

• Ameliyat bölgesinde tekrarlayan şişlik veya kabarıklık.
  
  

• Özellikle hareketle artan lokalize ağrı.
  
  

• İleri dönemde fıtığın tekrar ortaya çıktığını düşündüren şikâyetler.
  
  

Bu belirtiler her zaman mesh kaymasına işaret etmese de mutlaka cerrah tarafından değerlendirilmelidir. Kendi kendine tanı koymak yerine kontrol muayenesine gitmek en güvenli yoldur.

Fıtık cerrahisi, laparoskopik yöntemler ve mesh seçimi gibi konularda daha derinlemesine bilgilere ulaşmak isteyenler benzer tıbbi içeriklerin yer aldığı İzmir Gazi Hastanesi blog sayfasını takip ederek güncel yazılardan da faydalanabilir.

Ayrıca mesh ile laparoskopik fıtık tamiri için kişisel risk değerlendirmesi veya ameliyat planlaması hakkında uzman görüşü almak isterseniz randevu ve ulaşım bilgilerine daha rahat erişebilmek için İzmir Gazi Hastanesi Adres: Nevzat Güzelırmak Sokak No:29 Alsancak / Kahramanlar – İzmir üzerinden iletişim sayfasını inceleyebilirsiniz. Bu sayede sizin için en uygun cerrahi yaklaşımın belirlenmesi sürecini uzmanlarla birlikte yönetebilirsiniz.